AK Parti tarafından hazırlanan Köy Kanunu ve Bazı Kanunlarda Düzenlemeler Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi, milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiren yeniliklerle geliyor. Kentsel dönüşümden yenilenebilir enerjiye kadar pek çok alanda büyük değişiklikler içeren teklif, 21 Kasım’da TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi.
Kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak ve vatandaşların hak kayıplarını önlemek amacıyla hazırlanan yeni yasa teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edildi. Bu düzenlemeler, projelerin maliyetlerini düşürmekten imar haklarının başka parsellere taşınmasına kadar birçok alanda yenilik getiriyor.
Kentsel Dönüşümde Arazi Teslimatları KDV’den Muaf Tutulacak
Kabul edilen 26 maddelik torba yasa teklifiyle köy kanununda önemli düzenlemeler yapılacak ve kentsel dönüşüm projelerine büyük destek verilecek.
AK Parti'nin hazırladığı ve TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda kabul edilen bu kapsamlı teklif, kentsel dönüşümün önündeki engelleri aşmayı hedefliyor. Özellikle Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından yapılan arsa ve arazi teslimatlarının KDV'den muaf tutulması ile projelerin maliyeti önemli ölçüde düşürülecek ve dönüşüm süreçleri hızlanacak.
İmar Hakkı Aktarımı Geliyor
Yeni düzenleme, kentsel dönüşüm sürecinde mülkiyet haklarını korumaya yönelik önemli bir adım olan imar hakkı aktarımı uygulamasını hayata geçiriyor. Bu uygulama, bir parsel üzerindeki imar hakkının tamamen veya kısmen yasaklanması durumunda, hak sahiplerinin bu hakkını başka bir parsele taşımasına olanak tanıyor. Böylelikle, mağduriyetlerin önüne geçilirken aynı zamanda şehir planlama süreçlerinde esneklik sağlanmış oluyor.
İmar aktarımı yapılacak alanlar, belediye mülkiyetindeki arazilerden, kamu taşınmazlarından veya Hazine arazilerinden sağlanacak. Taşınan imar hakkı, alıcı parseldeki emsale esas inşaat alanını, imar planında belirlenen oranların %20’sini aşmayacak şekilde artırabilecek. Bununla birlikte, verici parsellerin inşaat hakları, en yakın komşu imar parselinin veya adasının sınırlarını aşmayacak şekilde değerlendirilecek
Yapı Denetim Şirketlerine Getirilen Sıkı Sorumluluklar
Sağlam ve güvenli yapıların inşasını teşvik etmek amacıyla yapı denetim şirketlerine yeni sorumluluklar yüklendi. Bu şirketler, denetim görevini üstlendikleri binalarda taşıyıcı sistemlerde (kolon, kiriş, temel) 15 yıl içinde oluşabilecek onarılamaz zararlardan sorumlu olacak. Böyle bir durumda, şirketlerin izin belgeleri iptal edilecek ve faaliyetlerine son verilecek.
Ayrıca, binaların yapımı sırasında çevredeki yapıların taşıyıcı sistemlerine zarar verilmesi hâlinde de benzer yaptırımlar uygulanacak. Yapı denetim veya laboratuvar kuruluşlarında görevini kötüye kullanan yetkililere 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Bu adımlar, yapı denetim süreçlerinde kalite standartlarını yükseltmeyi hedefliyor.
Kırsal Bölgeler İçin Yeni Haklar ve Süre Uzatımı
Köylerde ev yapamayan veya borçlarını ödeyemeyen vatandaşlar için süre 2028 yılı sonuna kadar uzatıldı. Bu düzenleme, özellikle kırsal bölgelerdeki hak sahiplerine büyük bir rahatlama sağlayacak. Deprem gibi afetlerden etkilenen vatandaşlar, bu süre zarfında borçlarını yapılandırma veya evlerini tamamlama fırsatı bulacak.
Köylerde yaşamı teşvik etmeyi amaçlayan bu adım, aynı zamanda kırsal kalkınmayı da destekleyecek. Hak sahiplerine verilen ek süre, mevcut yükümlülüklerin daha kolay bir şekilde yerine getirilmesini sağlayarak sosyal ve ekonomik rahatlık yaratacak.
Yenilenebilir Enerji ve Çevre Dostu Yatırımlara Destek
Kentsel dönüşümle birlikte yenilenebilir enerji yatırımları için de önemli kolaylıklar sağlandı. Rüzgar ve güneş enerjisi santralleri (RES ve GES), yapı denetim süreçlerinden muaf tutulacak. Bu düzenleme, çevre dostu enerji projelerinin önünü açarak Türkiye’nin enerji dönüşümünü hızlandırmayı amaçlıyor.
Ayrıca, zorunlu kamulaştırma süreçleri yeniden düzenlenerek kamu yararına yapılacak projelerin daha etkin bir şekilde uygulanması hedeflendi. Düzenleme Ortaklık Payı’nın %45’i aşması durumunda zorunlu kamulaştırma usulleri açık bir şekilde tanımlandı. Böylelikle, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de toplumsal fayda gözetilmiş oldu.